Ahmet SEFA
NE KADAR ADAM-IM-IZ?
Gazi Üniversitesi’nden arkadaşımla yıllar sonra (20 yıl önce) (editörün düzenlemesi 28 yıl önce)rastlaştığımızda ilk sorusu, “Kaç evin, kaç liran var?” oldu…
İyiydi, yiğitti 76’larda. Bu birlikteliğin rahatlığıyla, şey…leyerek,
“Yok,” dedim.
“Burada da mı yok?”
“Kiracıyız…”
“En azından bir yazlığın?”
“Hıh, yok…”
“Ulan,” demişti, “Bir adam olamamışsın!..”
Utanmıştım!.. Düşünememiştim… Faaliyetler… Cuntaya karşı… Cezaevindekilerle dayanışma… Haksızlık… Eşitsizlik… Zorbalıklara karşı koşturmacalardan…
“Ama,” demiştim mülksüzlüğün ezikliğinde, “Sığınmacılık… Asgari ücret… Eylemler… Yol paraları… Bağış kampanyaları… Gene de üç beş kitap yazdım, bazen gazetelere yazılar, haberler…”
“Karın doyurmaz. Başını içine sokabileceğin bir ev değildir kitap mitap… “ demişti.
“Bekliyordu ki, senin bir şeylerin…” Der demez, sorumu bitirmeden,
Dikleniveren omuzlarla, “Benim var… Bir spor mağazam, bir evim, yazlığım…”
Bir aylık Hollanda seyahatinde aramamıştı bir daha… Belki de konuk olduğu gene bir eski arkadaş aratmamıştı! Üç katlı, bilmem kaç odalı, müstakil tapulu evine uğramamı istememişti!
Belki de, onlar çulsuz, görüyorsun işte, bağış kampanyamız var… Diyerek yollarlar bizi… Demişti!..
25 Haziran 2014