KLAROS-FELSEFE-SANAT- KEHANET FESTİVALİ
İzmir- Menderes- Ahmetbeyli Sunumu- 6
İnsan yaşadıkça felsefede yapmalıdır.
“Çünkü olayların karşısında hayrete düşmek, bir bilge insanın durumudur. Evet, Felsefenin bundan başka başlangıcı yoktur” diyor Platon.
Ayrıca bu konuda Gaarder 1991 yılında yazdığı bir makalede çocuklar ile filozofların bir birine benzediklerini vurgular:
“Çocuklar için dünya – ve içindeki her şey – yeni bir şeydir, ilk gördükleri bir şey
şaşırtır onları. Bütün yetişkinler bunu böyle görmez. Çoğu yetişkin dünyayı normal bir şey olarak algılar. Ve tam da burada, filozoflar onurlu bir istisnadır. Bir filozofun sahip olduğu bilgi birikimi gerçekten bu dünyaya asla alışmaz. Alışma diye bir tutkusuda yok. Bir filozof için dünya hala anlaşılmaz, hatta esrarengiz ve gizemlidir. Dolayısıyla filozoflar ve küçük çocuklar önemli bir ortak özelliği paylaşırlar. Bir filozofun hayatı boyunca bir küçük çocuk kadar alıcı kaldığını söyleyebiliriz. veya tersi de yani her çocuk sorgulayan bir filozoftur.”
Ben birey olarak Gaarder’in bu düşüncesine yüreten katılıyorum bu nedenle kendimi ilk okulu bitirmemiş bir çocuk olarak kabul ediyorum. Çocukların ön yargısız, politik çıkar beklentisi olmayan düşüncelerinden, sorularından çok şey öğreniyorum.
Çocuklarla felsefe yapmak Alexander Scheidt ve Eva Stollreiter’e göre de Felsefe doğumdan kısa bir süre sonra karşılaştığı ve duyumsadığı “şaşkınlık ve hayretler” ile başlar. Ama şaşkınlığın yanında felsefe yapmanın başka bir yönü de konuşmada gerçekleşir. Biri şöyle diyebilir: „O zaman bir çocuk konuşmasa bile felsefe yapmaya başlarsa bu demektir ki doğumdan önce bile ilk geleceğin dilinin gramer yapıları ortaya konmuş gibi görünüyor. “ Bu da belirsiz bir tanım. Ancak felsefeciler, biyologlar ve dilbilimcileri arasında da tartışılan bir konudur. Bir örnek verecek olursak Ana karnındaki bir çocuğun her gün bir kaç kez karın okşanarak güzel bir sesle türkü söyleyen bir anne ve babanın çocuğunun doğumunda müzik yeteneği gelişmiş olarak doğar. Onun müzisyen olma işi doğumundan sonra da iyi bir müzik eğitimin sürdürülmesiyle iyi bir müzisyen yetişmiş olur. Tekrar konumuza dönersek.
Felsefe yapmanın basit bir tanımı da şudur: „Felsefe dünyayı anlamlandırmak, anlam ve anlayış yaratmaktır. Ve bu anlam inşası çok erken yaşlardan başlar.“
İşte tamda burada sosyal pedagoglara araya girer. Ve derler ki: Göz ardı etmemiz gereken şey, çocukların bunu yapabilmeleri için onları destekleyen insanlara ihtiyaçları vardır. Onlarla ilgilenmek ve dünyalarını paylaşmak, onları desteklemek ve deneyimlerimizi onlarla paylaşmamız gerekir. Çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimini takip edip olası problemlere karşı korumak gerekir.
Molla Demirel
19 Haziran 2022
Radio Kaktus Münster
Verspoel 7 – 8
48143 Münster
Tel. +49 17052 42 922